26 Tem 2011

Deniz Yıldızı Misali


Selam canlar, hep ben, yine ben, yeni ben. Size bugünkü sosyal yaşam maceralarımı aktaracağım yalnız bunları public place’te denemeyeceğinize söz vermelisiniz. Muck.

İyi kötü her insanın birisine ‘tipim değilsin xcaaaan’ demişliği vardır. Hayır ben bile dedim siz de demişsinizdir bence. Bu laf aslında ne anlama gelir kesinlikle hiç bir fikrim yok. Kendi ağzımdan çıkarken de anlam verememiştim zaten. Olm insanın ‘tipi’ mi olurmuş lan? Hayır, diyemedim işte çirkinsin, gülünce Veliefendi’de ıskartaya çıkarılmış sütçü beygirlerine benziyosun. Dedim bacım arkadaş olarak görüyorum ben seni, hem de tipim değilsin. İnsan insana demez be olm. Misal, ironik bir şekilde 24 yaşına gelip hala sevgilisi olmamış bir insan kurabiliyor bu cümleyi. Geri zekalının başkanı, sen tipi filan geç de git ‘Beyaz Atlı Prensimi Ararken Nasıl Yaya Kaldım’ isimli gerilim-korku dalında altın bok’a aday bi kitap yaz pliz.

Hatırlayanlarınız vardır, Bostancı’ya taşınmamın ardından geçen 2 aylık dönemde müthiş asosyal bir dönem geçirmiştim. Kimseyle tanışmadım, hatta o kadar ki şu kasiyer kurlarımdan hiç birisini bile yapmanın içimden gelmediği bir iki aydı. Kabus yani. O zamanki halim geldi aklıma bugün şirkete adımımı attığımda. Tanrım dedim, ne acı günlermiş. Sonra tabi fingers crossed… Bele umutsuuuz, hayalsiiiz geçen günlerdi benim için. Bu arada kasiyer, help desk ve hasta kabul flörtlerim hakkında nasıl yapıldığını öğrenmek isteyen arkadaşlar bana maille filan ulaşabilirler. Umut bağlamamaları kendi yararlarına olur zira onlara kocaman bir ‘NAAAAH!’ çekerim. Genlerimde var şekerim, hohohooo!

İş çıkışında bir şeyler yapmalıydım; insanlar mutsuz, insanlar umutsuz. Bir babyface’e ihtiyaçları vardı. Veee ben geldim. Dıpdıssdıpdıss. Sonunda kafama koyduğum şeyi yaptım. Hem tasarladım, hem de yaptım. Gene olsa bilmiyorum yaparmıyım fakat yaptım. Üç tane çirkin kız çocuğu seçtim iş çıkışı ve onlara bir beğeni belirtircesine gülümsedim. Beğendim mi peki? Nayn! Seçtiğim üçü de gayet hoş karşılayıp kendileri de nazik bir şekilde bana gülümsedi. Sonuç ne frtncr diyosunuz değil mi? Ne olmasını beklediğinizi bilmiyorum ama amacım tamamiyle, tanımadığım üç insanın akşamlarını beğenilme duygusunun getirdiği kendine güvenle geçirmelerini istedim. Hani şu deniz yıldızı misali, bak onun için değişti. Ben yaptım, siz de yapabilirsiniz. Hatta yapın lan, ne o mal mal önüne bakıp da yürümeler. Biraz sağı solu kesin yani, litfen. Her boku da ben öğretemem sizlere değil mi? Hadi ben kaçar, ömrümü sizlerin arasında geçirmiycem pek tabii ki. Parçası olduğum bir sosyal yaşantı, bir seçkinler kulübü var. Biz Beyaz Türklere hayat çok zor anacım bilemezsiniz yani. Hadi Öberim.Öbersin.Öbmez.

Yarın söz ciddi bir şeyler yazmayı düşünüyorum. Şikayete gelmeyin o yüzden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder