1 Oca 2011

Özlüyorum Be Güzelim

Sen ki insanın nefesini keser, yeşilinle büyüler, bira ve viskinle anlatılması zor hazlar yaşatırsın..

İnsanlarının güzelliği yüzlerine vurmuştur ve benim gibi yabancılara yardım etmek için birbiriyle yarışabilirler..

İlk adımımı attığımda bir kontörlü hatta ihtiyacım olmuştu, gidip bir dükkanda zar zor meramımı anlatıp ardından görevliye rezalet İngilizcem için kusura bakmamasını söylemiştim.. "Benim İngilizcemden daha iyi bir İngilizce konuşuyorsun, devam et kendini geliştirmeye" demişti.. Hatırladıkça gülerim...

Bizim memlekette de vardır doğal güzellik, hatta çok daha fazlası vardır; burdaki fark İrlandalıların geçmişlerine ve doğal güzelliklerine duydukları saygıdan gelir. Milli Park içine villa yaptıran Berlusconi gibi değil ya da yetimin hakkını etrafındakilere peşkeş çekenler..

Milli Parka gelmeden bir tampon bölge görürsününüz, oradan itibaren bırakın ev yapmayı, sigara yakmanız bile yasaktır.. Özlüyorum be güzelim...

17 Martta St.Patrick's günü törenlerinde insanları daha bir anlarsınız, eğlenmeyi ne kadar sevdiklerini..

Kelimelerle anlatması zor, sadece bir sene yaşadığın yabancı bir ülkeye bu kadar sevgi duymak, ikinci vatan gibi hissetmek..

Yollarımız bir gün yine kesişecek bundan eminim fakat bunun bir tatil mi eğitim için mi ya da çalışmak için mi olacağını bekleyerek görücez.. Tek bir gerçek var ki: Özlüyorum be güzelim..

Temple Barda elalemin yabancılarıyla muhabbet etmeyi özledim, hiç beklemediğin bir anda etrafını saran bir grubun içine düşersin ve tüm geceyi onlarla muhabbet ederek geçirirsin.. Kendi memleketimde yapması zor değil mi biraz? Orda mümkün..

Güzel insanlarla yaşamak istiyorum, komplekslerinden arınmış; yeri geldiğinde konuşmaya gerek kalmaksızın gözlerle anlaşabileceğim..


En kısa zamanda buluşabilmek ümidiyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder