11 Ağu 2011

Selam Ben Beyin. E Artık Yersen



‘Merhaba Dünya’.
Yazıya böyle saçma bir giriş yapma sebebim ile başlıyorum laf kalabalığıma. Efendim şimdi biz çakma yazılımcıların her yeni bir programlama dili öğrenme çalışmaları bu cümleyle başlar. Cavırcası bunun ‘Hello World’ oluyor tabi. Yani ekranımızda ya da bizim deyişimizle konsolda Hello World yazıyorsa bilin ki konfigürasyon düzgün yapılmıştır, öğrenme çabalarınıza başlayabilirsiniz. ‘Ben İrlandadayken’… Sen nerdeyken nerdeyken diye sormayın artık, tanışmış olduğumuzu zannediyorum…
Bir programlama dersinde sevgili hocamız Mike bize böyle bir istekle geldi. Sonrasında da sırayla herkesin masasına gidip control etti. Bir yanda Çinliler efendim bir diğer yanda İrlandalılar filan darken, hepsine ‘well done well done’ diye diye gelirken artık sıra benim masamdaydı. ‘Hacı naptın’ dedim önce ama tabi anlamadı arkadaş. Anlatmam gerekirse ben bu herifin dersinde sene boyunca bir bok öğrenmedim babam afedersin. Erasmusçuyuz ya, adımız çıkmış bir kere alemciye, her derste yapılması gerekenleri anlatır sonra sınıftaki benim gibi Erasmus öğrencilerini etrafına toplar ve ‘pub’da bir hatunu sevgilisinin yanındayken nasıl tavlarsınız’ adını verebileceğimiz sonu gelmeyen konuşmalarına başlardı. İşte bu adam geldi masama ve Hello World yazısını görmeyi beklerken ‘Would you like to destroy the World y/n’ yazısını gördü. ‘Hacı ne ayaksın sen yea’ bakışı attı bana ve hemen ardından o ‘Allahtan müslüman değilsin, yoksa seni terrorist sanacaağdık ortağm’ bakışı geldi. Dedim ‘hoca korkmaa, olay bende’. Bu bir konuşma değildir. Baktık ve anladık Mike kankamla birbirimizi…
Bu yazının ana konusu aslında yeni buluşum olan(yerseniz) bir matematiksel sabit ile ilgili olmalıydı. Sabitin adı ‘Bahçeli Sabiti’ tıpkı Pi Sayısı gibi, Altın Oran gibi. Ne yaparsan yap sonuç kırh(40) çıkıyor ve bulurken içerisinde ‘kaldı mı dohuuuz’ cümlesi kullanılmadan bu canımız ciğerimiz sayıya ulaşılamıyor.
Dedim bilim çevrelerine filan bir yazı yazayım bu işi Yunanlılar kapmasın zira efendim Yunan Adalarında bizim Çoban Salatası Greek Salad olmuş da haberimiz bile yok. Ardından matematik çevrelerine konuyu nasıl açayım diye düşünmeye başladım ve sonunda şu mantıklı sonuca ulaştım. Sonuç: Lan oğlum ben manyak mıyım? Ondan sonra üzerime kalacak filan bu kırh. Aman aman, hemen yere yattım ölü taklidi yapmaya başladım. Daha da uğraşmam…
Hayaller tükenmez bizde ya işte bugünkü hayalim. Hatta hayalim dört kelime, o da şöyle: Azalarak bit Hilal Cebeci…
Bugün bazı insan türleri üzerine araştırma yaptım efendim, sizzler için gecemi gündüzüme katıp araştırma yapıyorum, öyle boş beleş yazılar yazmıyorum buraya. Lütfen yani! Sonuçlarına ulaştığım grup ‘Ay İtalyan erkekleri çok çekici değil mi Cansuaaa’ diyen kız modeli. Bu grup yer yer düzenli ilişki yaşayabilen tipler olmakla birlikte onları sevmelerin en güzeli uzaktan sevmektir canlarım bana güvenin. Sevin ama fazla yaklaşmayın. Kabuklu yemiş de atmayın pliz sonuçta onlar da birer insan! Şimdi aşağıda okuyacağınız diyalog bu oluşum sürecini tüm çıplaklığıyla gözlerinizin önüne serecek fakat öncelikle ekran başında çoluk çocuk filan varsa alın efendim pistten çocuklarınızı. Ne diyom panpa ben yea?

- Fıraaat ben senden hoşlanıyorum galibaaa. Hadi bir şey söyle.
+ Ehi ehi, ne desem ki, ne güzel sözler bunlar. Meali: ‘Ya kıçımın kenarı ben sana mı kaldım afedersin?’
- Hatta sanırım hoşlanmayı da geçtim, seni seviyorum.
(Burada artık söyleyeceğim bir şey yoktur. O yüzden meal veremiyorum.)
- Konuşsana hiç mi bir şey hissetmiyorsun, ne kadar kalpsizsin. (Evet arkadaşın varlığından bile haberimiz yokken böyle bir diyalog bizi olsa olsa…)
+ ybsg. (Demeye zorluyor.)
Akşamına attığı tweet: ‘İtalyan erkeklerine bayılıyoruaaam’
Bak şimdi ablacım, adama bir kere sorarlar kaç tane İtalyan erkeğiylen tanıştın diye. Hadi neyse ben sormuyorum… Ama şu hayatta senin oluşum sürecine katkım olduğu için açıkçası kendimden de yeterli ölçüde tiksiniyorum. En az Hilal Cebeci kadar azalarak bit yani, rica bile ediyorum bunu senden.
Final paragraflarında genelde ben birilerine çemkiririm ama bu sefer bir önceki paragrafta yaptık bunu, o zaman bu paragrafımızda tam tersini yapalım. Sizce de hem sosyoloji okuyup, hem sarışın, hem akıllı uslu, mantıklı, şeker mi şeker, fikirlerine değer verilesi bir insanla karşılaşınca ona bir anda duyduğunuz ilgiyi göstermek güzel bir davranış değil mi? Evet bence de öyle zaten. Hehehe. Öperim diye de bitirmiyorum artık zira hoş değil. Esen kalın efendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder